Sporda 'Çocuk Koruma Sistemi' kurulması zorunlu hale getirildi

Uluslararası spor federasyonları, Uluslararası Çocuk Hakları Sözleşmesi'nden hareketle ulusalda faaliyet gösteren her spor federasyonunun belirlenen kriterlere göre 'Çocuk Koruma Sistemi' kurmasını zorunlu hale getirdi.

14 Kasım 2019, Per

Anasayfa / Haberler / Spor Haberleri

Çocuk Koruma Sistemi'nin detaylarını Gazi Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Öğretim Görevlisi Dr. Mustafa Yaşar Şahin, Demirören Haber Ajansı'na (DHA) anlattı. Yaşar, "Sporda çocuk koruma sistemi Uluslararası Çocuk Hakları Sözleşmesi'nden hareketle ortaya çıkmış 4 tane temel istismar türünden çocuğu korumayı amaçlar. Bunlar cinsel istismar, fiziksel istismar, duygusal istismar ve ihmaldir" dedi. 

Çocukların korunmasını sağlayacak sistemlerin kurulmasının zorunlu hale getirildiğini belirten Dr. Mustafa Yaşar Şahin, "Sporda çocuk koruma sistemi Uluslararası Çocuk Hakları Sözleşmesi'nden hareketle ortaya çıkmış 4 tane temel istismar türünden çocuğu korumayı amaçlar. Bunlar cinsel istismar, fiziksel istismar, duygusal istismar ve ihmaldir. Bu 4 istismar boyutunu bütün uluslararası federasyonlar belirlemiştir. Buna yönelik çocukların korunmasını sağlayacak sistemin kurulmasını da zorunlu hale getirmiştir. Örneğin Uluslararası Kayak Federasyonu'nun yönetmelikleri ulusal federasyonun görevlerini şöyle tarif eder; 'birincisi Uluslararası Kayak Federasyonu'nun çocuğu koruma sistemini onaylayacaksınız, ikincisi bunu anlayacaksınız, üçüncüsü kendi ülkenizde bu çerçevede sistem kuracaksınız, dördüncüsü de Uluslararası Çocuk Koruma Birim ile sürekli irtibat halinde olacaksınız.' 'Bunları yapmazsınız, uluslararası müsabakaları size vermem. Bu süreç devam ederse de üyeliğinizi askıya alırım' der. Uluslararası örgütlerinin birçoğu Avrupa'dadır. Avrupa Birliği sporun yönetimine bu örgütlerin özerkliğine karışmaz ancak usule karışır. Usul aynen Bosman Kanunları'nda olduğu gibidir. Avrupa Birliği der ki 'senin futbolcu sözleşmen köleliği çağrıştırıyor. Ben Avrupa Birliği'nde köleliği yasakladım bu yüzden bunu değiştir' der. Bunu uluslararası federasyon ve ulusal federasyon yapmak zorundadır. Usule ve işleyişi bulunduğu ülke müdahale eder" diye konuştu. 

Şahin, konuyla ilgili aynı şekilde Avrupa Birliği'nin (AB) çıkarmış olduğu kanunlar olduğunu vurgulayarak, "Bu kanunları Türkiye Cumhuriyeti devleti de imzalamıştır. Çocuk koruma isteminin kurulması gerektiğini AB net olarak ifade etmektedir. Çocuğun korunması gerektiğini ve çocukla çalışacak kişilerin de mutlaka özel bir başka eğitimden geçmesi gerektiğini belirtir. Türkiye bununla ilgili üzerine düşen her şeyi yapmıştır, yasaları çıkarmıştır fakat bürokraside birtakım sorunlar vardır. Türkiye'de hukuk fakültesini bitirdiniz, sınavları kazandınız adalet akademisine gittiniz mezun olduğunuz zaman elinizdeki belge sizin hakimlik ve savcılık belgesidir. Ancak bu hakim ve savcılar çocuk koruma eğitimi almadan 18 yaş altı bir davaya bakamazlar. Aynı şekilde emniyette de böyledir, çocuk şubesi vardır. Bu hükümetin çizdiği çerçevedir AB ile birlikte bunu belirlemiştir. Ancak sporda 18 yaşına gelen lise mezunu bir birey antrenörlük belgesini alır ve istediği çocukla çalışabilir. Ancak Türkiye dışında çocuk korumayla ilgili özel eğitim almadan antrenörlük yapamazsınız. Buradan bir antrenör gitse A takımı çalıştırabilir mesela Chelsea'yi çalıştırabilir ancak Chelsea'nin genç takımlarını çalıştıramaz. Türkiye'de antrenörlük sistemi içerisinde bu yok" ifadelerini kullandı. 

 

kaynak:dha

Tüm hakları Amatör Spor Kulüpleri Konfederasyonu'na aittir.