Antalya’ya UEFA kriterlerinde acilen bir stadyum kazandırılması gerektiğini söyleyen Bakan KILIÇ, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın Antalya’da yapacağı yatırımları şu şekilde özetledi :
“Antalya’ya stadyumun dışında 10 bin seyirci kapasiteli bir spor salonu kazandırmayı istiyoruz. Bu salon turizm sezonu dışında Antalya’nın uluslar arası spor organizasyonlarına daha fazla ev sahipliği yapmasına imkan sağlayacak. Ayrıca, 3 bin kişilik bir salon daha yapacağız. 2 bin 500 – 3 bin seyirci kapasiteli, 4 yönünde tribünler olan olimpik bir yüzme havuzunu da kente kazandırmayı hedefliyoruz. Bugüne kadar hiç zikredilmeyen Wimbledon ölçeğinde açık ya da kapalı tenis turnuvaları merkezi haline getirecek bir tenis kompleksinin de Antalya’ya kazandıracağız. Bu 5 projeyi bir paket halinde yapacağız.” diye konuştu.
Antalya’nın bir turizm kenti olduğunun herkes tarafından kabul edildiğini belirten Bakan KILIÇ, şehrin marka değerini yükseltmek için Antalya’yı turizmin yanında bir spor kenti de yapmayı hedeflediklerini söyledi.
Hükümetin bütün imkanlarını bu yönde seferber ettiğini dile getiren Bakan Suat KILIÇ, “Herkesten ve hepimizden evvel Sayın Başbakanımızın Antalya’ya spor kenti vizyonunu kazandırmak yönündeki düşüncelerini Antalyalılarla paylaşmak üzere buradayım” dedi.
Senelerin hayali olan ama değişik nedenlerle bir türlü gerçekleştirilmeyen çok önemli ve büyük spor yatırımlarını bu yıldan itibaren Antalya’ya kazandıracaklarını vurgulayan Bakan KILIÇ, “Antalya’ya kazandırmayı planladığımız spor yatırımlarını açık açık paylaşmak istiyorum ki hükümet adına bakanlık olarak ve bakan olarak biz de kendimizi bağlamış olalım. Bağlamış olalım ki kamuoyu baskısı, verdiğimiz sözleri yerine getirme noktasında bizi bile daha hızlı hareket etmeye mecbur bıraksın” diye konuştu.
Bakan Kılıç, stat yeri baktı
Gençlik ve Spor Bakanı Suat KILIÇ, Antalya’da yeni şehir stadyumunun yapılması düşünülen üç alternatif alanda incelemelerde de bulundu. Antalya’ya spor yatırımları noktasında verilmiş sözlerinin olduğunu kaydeden Bakan KILIÇ, Makine Kimya Endüstrisi’ne ait eski pil fabrikası, Dokuma Fabrikası, 100’üncü Yıl Spor tesis alanında yaptığı incelemelerin ardından, “Hükümetimizden kaynaklanmayan değişik nedenlerle Antalya ilimizde yapılması planlanan spor yatırımları maalesef gecikti. Biz bu gecikmeyi zamandan kazanarak gerçekleştirmeyi düşünüyoruz” dedi.
Söz konusu üç arazinin de Antalya’da ortak akılla önerildiğini dikkat çeken Bakan KILIÇ, “Çok uzun kafa karışıklığı yaşamadan işi de çok zamana bırakmadan tartışalım konuşalım derken, yılları yeniden kaybetmeye yüz tutmadan bir karar alacağız. Ben istiyorum ki bu kararını altında valisiyle, belediyeleriyle, yerel yönetimleriyle, milletvekilleriyle, sivil toplum örgütleriyle birlikte bütün Antalya’nın desteği olsun” şeklinde konuştu. Bakan KILIÇ, daha sonra Antalya Atatürk Stadı’nda incelemelerde bulundu.
Alternatif lige sert tepki
Bakan KILIÇ, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da Mezopotamya Ligi kurulduğu ve bu ligin maçlarını İl Gençlik ve Spor Müdürlüğü’ne bağlı sahalarda oynayacağına yönelik iddialara ilişkin bir soruya, “Türkiye ligleri Türkiye genelinde faaliyet gösteren federasyonlar tarafından yönetilir. Dolayısıyla Türkiye Futbol Federasyonu dışında bir lig oluşturmak, Basketbol Federasyonu Dışında, Voleybol Federasyonu dışında bir lig oluşturmak söz konusu bile değildir” diye karşılık verdi.
Sporun barış, kardeşlik, birlik ve beraberlik, dayanışma ruhunu topluma egemen kılmak anlamlarına geldiğini kaydeden Bakan KILIÇ, “Spor bölmek değildir, bölünmek değildir, bölücülük değildir, ayrışmak değildir, ayrımcılık değildir, ayrışmak hiç değildir” dedi.
Söz konusu ligi “Terör örgütünün emellerine yönelik niyetleri eylem planına taşıyamayanların sporun kardeşlik ruhunun üzerine gölge düşürecek beyanları” olarak değerlendiren ve bu süreci kaygıyla izlediğini kaydeden Bakan KILIÇ, “Bu yaklaşımları onaylamıyorum” dedi.
BDP’li bazı milletvekillerinin bu yönde istismar arayışına girdiğini bunun sonuçlarının son derece riskli, sakıncalı tehlikeli olabileceğini kaydeden Gençlik ve Spor Bakanı KILIÇ, şunları söyledi :
“Takımlar kendi aralarında özel maçlar yapmak isterlerse tabi ki buna kimsenin diyeceği bir şey yok. Ama Türkiye liglerinde varlıklarını sürdürmekte olan takımlarla ilgili olarak bu yönde ayrıştırıcı yaklaşımlar ortaya koymak son derece sakat, yanlış, arızalı bir zihniyetin ürünüdür. Türkiye spor hayatı doğusu, batısı, kuzeyi ve güneyiyle bu yanlış spordan, sportmenlik ruhundan uzak yaklaşımlara asla prim vermeyecektir.”