Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, "Mersin'de ortaya koyacağımız performans, ülkemizi olimpiyat oyunları yolunda başka bir avantajla buluşturacak. Hepimiz gurur duymalıyız. 2020 Olimpiyat Oyunları’na cumhuriyetin 100. yılına yönelik en büyük vizyon projemiz olarak hazırlanıyoruz” dedi.
Spor Genel Müdürü Mehmet Baykan ve diğer yetkililerle birlikte 2 gündür 17. Akdeniz Oyunları’na ev sahipliği yapacak olan Mersin ile Adana’daki tesislerde incelemelerde bulunan Bakan Kılıç, incelemelerin ardından Akdeniz Oyunları Genel Koordinatörlüğü’nde bir basın toplantısı düzenledi.
Bakan Kılıç, Mersin'in oyunlara hazır olduğunu, tesislerde son rötuşların yapıldığını ifade etti. Mersin'in bugünden itibaren aklen ve ruhen Akdeniz Oyunları'na odaklanması gerektiğini dile getiren Kılıç, şunları söyledi:
"Mersin'de ortaya koyacağımız performans, ülkemizi olimpiyat oyunları yolunda başka bir avantajla buluşturacak. Hepimiz gurur duymalıyız. 2020 Olimpiyat Oyunlar'ına cumhuriyetin 100. yılına yönelik en büyük vizyon projemiz olarak hazırlanıyoruz. Ne mutlu bize ki, Atatürk'ün 1923 yılında arkasına milletimizi alarak kurduğu Türkiye Cumhuriyeti, 100. yılına giden yolda dünyanın en büyük organizasyonu olan olimpiyat oyunlarını İstanbul'da gerçekleştirecek güce, deneyime, vizyona ve ekonomik performansa sahip bir ülke haline gelmiştir. İstanbul 2020 vizyonundaki en önemli vitrinimiz Mersin'dir."
“TÜRKİYE BİZİM”
Konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kılıç, Taksim Gezi Parkı'ndaki olayları da değerlendirdi. Olaylarla ilgili her kesimi sükunete davet ettiğini belirten Kılıç, şöyle konuştu:
"Başka Türkiye yok. Bu ülke bizim. Ülkede yaşayan 76 milyon birey, bizim kardeşimiz, yurttaşımız, dert ve çözüm ortağımız. Bizi birbirimizden daha çok seven başka birinin olduğunu düşünmüyorum. Dünya görüşümüz, hayata bakışımız ne olursa olsun bu gibi zamanlarda birbirimize kenetlenmenin ön plana çıkması gerektiğini düşünüyorum. Bugün nefreti değil sevgiyi konuşmalıyız. Öfkeden değil uzlaşmadan yana tavır almalıyız. Kinden değil kucaklaşmadan yana tercihimizi yapmalıyız. Türkiye bizim. Devlet, vatan, bayrak, millet hepsi bizim. Bu ülkede var olan değerler bu ülke insanının mutluluğu için var oldukça anlam kazanacaktır. Bütün kesimleri sukünet çağrısı yapmaya davet ediyorum. Tüm siyasi görüşleri, sivil toplum örgütlerini, olayların içerisinde, önünde, arkasında ya da dışında kalan tüm kesimleri sukunete davet ediyorum. Eğer bir imaj bozulursa bu imaj topyekün Türkiye'nin imajı olacaktır. Topyekün Türk milletinin imajı olacaktır. Bizim insalarımızın imajı olacaktır. Anlatılması gereken bir şey varsa zaten bugüne kadar anlatıldığını düşünmek, söylenilmesi gereken bir şey varsa bugüne kadar söylenildiğini düşünmek lazım. Bu raddeye gelmesi hiç kimsenin arzu etmediği bir şeydi. Türkiye bölgede siyasi ve ekenomik istikrarıyla, her sektördeki sıra dışı kalkınma atılımlarıyla adından gururla söz ettiren bir ülke. Son haftalarda kredi derecelendirme kuruluşları tarafından sürekli notu artırılan bir ülke. Bu ülke hepimizin ülkesi. AK Partilinin de, CHP'linin de, MHP'linin de, BDP'linin de ülkesi bu ülke. Bayrağı bu bayrak, devleti bu devlet, toprağı bu toprak. Kimsenin bunun dışında bir arayışı olmaması lazım."
“RÜŞTÜMÜZÜ İSPAT ETTİK”
Kılıç, dünyadaki Türkiye algısını, değerini daha yüksek bir noktaya çekmek için mücadele ettiklerini dile getirerek, bu mücadeleyi sadece iktidar mensuplarının değil, muhalefetin de topyekün yürütmesi gerektiğini kaydetti.
Bu sayede başarıların daha büyük olacağını, sevinçlerin paylaşıldıkça çoğalacağını anlatan Kılıç, Türkiye'nin demokratik, laik, hukukun üstünlüğüne, özgürlüklere, bireyin kendi haklarını ifade etme hakkına inanan bir ülke olduğunu vurguladı.
Türkiye'nin bu yönüyle rüştünü ispat ettiğini, vizyonunun gereklerini sergilediğini aktaran Kılıç, "Dolayısıyla son günlerde yaşananların olimpiyat vizyonumuza, uluslararası organizasyonlardaki güvenilirliğimize, Türk insanının iş yapma, yönetme becerisine gölge indireceği düşüncesinde değilim. Böyle bir düşüncesi olanlar varsa zaten bu düşünceyi hızla terk etmeleri lazım. Bu olaylar geçer, yaşananlar geride kalır. Ama bu yaşanalar nedeniyle Türkiye büyük hedeflerini kaybedecek olursa, Türk insanı büyük hayallerinden uzaklaşacak olursa, o kaybettiğimiz hedefler, yitirilen hayaller, yıkılan beklentiler kolayca telafi edilemez. Bugün yaşananların hızla geride kalması lazım" dedi.
MAÇLARIN GÜNDÜZ OYNANMASI…
Futbol müsabaklarının gündüz yapılmasına yönelik çalışmalara da değinen Kılıç, Türkiye Futbol Federasyonu'nun da bu konuda çok arzulu olduğunu söyledi. Kılıç, önümüzdeki günlerde Kulüpler Birliği'nin bu konuyla ilgili bir araya geleceğini belirterek, şöyle devam etti:
"Futbol yönetcileri de futbol müsabakalarının gündüz saatlerinde oynanması gerektiği düşüncesinde. Maçların hafta sonu takvimi içerisinde oynanması yönünde de bir eğilim var. Nihayi bir karara varacağız. Seyir zevki, stadyumlardaki güvenlik ihtiyacı, bütün bunlar dikkate alınarak düzenlemeler yapılarak nihayete ermesine imkan sağlayacağız. Gece geç saatlerde oynanan maçlarda trübünlerde erkek egemen bir taraftarla karşı karşıya kalıyorsunuz. Oysaki maçlara kadınlarımızın, çocuklarımızın da gitmesi lazım. Maçlara giderken de daha dingin bir havayla, eğlenceye, konsere, sinemaya, tiyatral bir gösteriye, konservatuvar etkinliğine gider gibi gitmek lazım. O karnaval havasını yaşayabilmek, eğlence ortamını oluşturabilmek için kadın-erkek, genç-ihtiyar topluca gidebilmek lazım. İzleme zevkini de ailecek yaşama kültürünü artık Türk toplumuna kazandırmak lazım. Erken saatlerde oynandığında hafta sonu aile bütünlüğünü de sağlayacağına, insanların hafta sonu pikniğe gider gibi, kıra çıkar gibi, alışverişe gider gibi takım destekelemeye gideceğine inanıyoruz. Spor kamuoyundan destek aldık. Bu çalışmaları yeni sezona yetiştirmeye çalışacağız. Güvenlik ve kanun önlemleri alındığında spor anlamında Türkiye güllük gülistanlık bir ülke haline gelecektir."