İstanbul Maratonu’nda Doping Kontrolünde Görev Alacaklar: Gençlerden Bir Sorumluluk Daha…

Dünyada kıtalararası koşulan ilk yarış olma özelliği taşıyan İstanbul Maratonu, 16 Kasım tarihinde gerçekleştirilecek. Toplam 8 kilometreyi bulan Halk Koşusu’nun yanı sıra 10, 15 ve 42 kilometrelik üç kategoride koşulacak yarışlara, yaklaşık 60 ülkeden 110 bini aşkın sporcu ve sporsever katılacak.

36. kez düzenlenecek organizasyonu, ulusal ve uluslararası yayın mecralarından 400 basın mensubu takip edecek.

Sporcular, Doping Kontrol Merkezine Yönlendirilecek
Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın yurdun dört bir yanında hayata geçirdiği ve gençlerin çeşitli faaliyetlere katılabilmesi adına çalışmalara kapılarını aralayan Gençlik Merkezleri, Maraton kapsamında önemli bir çalışmaya da imza atacak.

Bir gençlik lideri ve 10 gönüllü gencin yer alacağı ekip, yarışın bitiş noktasında kendileri için belirlenen bölümlerde sarı tişörtlerle görev alacak. 
Yabancı dillere hakim olan gençler arasından belirlenen isimlerin yer aldığı ekip, koşuyu tamamlayan sporcularla bire bir iletişim kuracak. Gençler, sporcuları yarış sonrası doping testlerinin yapılacağı Doping Kontrol Birimleri’ne yönlendirecek.

“Spor Ruhu, Genç Sporcularımız İçin Motivasyon Kaynağı”
Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, ülkemiz adına önemli bir organizasyonun 36. kez düzenlenecek olmasının büyük bir önem taşıdığına işaret etti.

İstanbul Maratonu’nda on binlerce katılımcının yer alacağını açıklayan Bakan Çağatay Kılıç, “Yarışlarda, 200 sporcunun yanı sıra on binlerce sporsever de kıtalararası spor yapmanın heyecanını tadacak. Bu kapsamda organizasyonun büyük bir ilgiyle karşılanmasının spor bilincimiz için büyük bir önem taşıdığını belirtmek isterim. İnanıyorum ki yurdun dört bir yanında bulunan spor ruhu, genç sporcularımız için büyük bir motivasyon kaynağı olacaktır” dedi.

Doping Kontrol Birimleri’nde gönüllülük esasıyla görev alacak olan gençlerin önemli bir sorumluluk üstleneceğini ifade eden Bakan Çağatay Kılıç, şöyle devam etti:
“Bakanlık olarak dopinge karşı sıfır tolerans anlayışla hareket ediyoruz. Bu noktada titizlikle atmış olduğumuz adımların yansımalarını genç kardeşlerimizde görmek onur verici bir durum. Dopingin zararlarını bilen ve bu konuda duyarlılığı elden bırakmayan bir neslin yetişmesi, yarınların umut verdiğinin bir göstergesidir.”