Kulüpler İçin Kanun Çalıştayı

Gençlik ve Spor Kulüpleri Kanunu Çalıştay’ı Ankara’da gerçekleştirildi.

27 Aralık 2012, Per

Anasayfa / Haberler / Spor Haberleri

Gençlik ve Spor Bakanlığı Spor Genel Müdürlüğü tarafından organize edilen Gençlik ve Spor Kulüpleri Kanunu Çalıştay’ı Ankara’da gerçekleştirildi.


Gençlik ve Spor Bakanlığı Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen çalıştaya Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Gençlik ve Spor Bakanlığı Müsteşarı Basri Hakan Hakyemez, Spor Genel Müdürü Mehmet Baykan ile aralarında Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören ve Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanı Turgay Demirel’in de bulunduğu çok sayıda spor adamı, hukukçu, kulüp başkanı ve teşkilat yetkilisi katıldı.

“KULÜPLER KENDİ MEVZUATLARIYLA YÖNETİLMELİ”
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Gençlik ve Spor Kulüpleri Kanunu Çalıştayı'nın açılışında yaptığı konuşmada, uzunca bir süredir Türkiye'de artık kulüplerin kendi mevzuatlarıyla yönetilmesi gereğinin her kesim tarafından seslendirildiğini söyledi. Bakanlık olarak kendilerinin de bu talebe sahip çıktıklarını belirten Kılıç, bunun da haklı bir talep olduğuna inandıklarını ve konu üzerinde yoğunlaştıkça, çalıştıkça, kaçınılmaz bir gereklilik olduğunu fark ettiklerini ve bugünkü noktaya hep birlikte geldiklerini ifade etti. Kılıç, konuyla ilgili değişik kurullar tarafından çalışılan taslak, metinler olduğunu dile getirerek, şunları söyledi:

"Geçtiğimiz günlerde medyaya intikal eden biçimi ile Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından hazırlanan kanun tasarısının, Kulüpler Birliği Vakfı'ndaki toplantıda kulüp yöneticileri tarafından veto edilmesi gibi bir durum asla söz konusu değil. Biz henüz bir tasarıyı kamuoyuna mal etmiş değiliz. Kaldı ki bu kanunu çıkarmak konusunda tek taraflı, aceleci bir tavır içinde olsak, Bakanlık olarak böyle bir tasarıyı Kulüpler Birliği Vakfı'nda tartışmaya açmayız. Bakanlar Kurulunda imzaya açarız. TBMM'deki komisyonda geçirir, genel kurula indirir, görüşülmesini ve yasalaşmasını sağlar, yürürlüğe sokarız. Bu gibi önemli kanunlar, mevzuat çalışmaları genelde içerikten ve gerçeklikten yoksun haberlerin gölgesinde yokluğa mahkum olur. Bir kanun çıkarma aceleciği içinde asla değiliz. Bu kanuna devletin ya da Bakanlığın değil, başta futbol olmak üzere Türkiye'deki spor sektörünün ihtiyacı var. Federasyonların, kulüplerin, başkanların ihtiyacı var. Bu kanuna, Türkiye'de spor ile ilgili yaşanmakta olan problemlerin çözümünü arzu eden bütün tarafların hararetle ihtiyaçları var. Son haftada takım takım, şehir şehir saymak istemiyorum Türkiye liglerinde yaşanan olayları bir kere daha hep birlikte gördük. Kiminde mali, kiminde yönetimden, taraftardan kaynaklanan sorunlar var ama çözüm bekleyen acil önemli ve öncelikli sorunlar var. İki şeyden birini yapabiliriz 'ya bu sorunlar bizi ilgilendirmiyor' deyip kafamızı kuma gömeriz ya da aklı başında yönetmeyi bilen, 'liderlik yapabilen insanlara sorunlarla yaşamak değil sorunları çözüme kavuşturmak yakışır' deyip sorunların üzerine gideceğiz. İki yöntemden biri. Uzun zamandır düşündüm taşındım üçüncü yolunu bulamadım. Ortada bir sorun var. Eğer bu ülkeyi seviyorsak gençlerine karşı sorumluluk taşıyorsak yarını beklemeden bugünden adım atmak, elimizi taşın altına koymak zorundayız."

“ATEŞİ ELİYLE TUTACAK KİŞELERE İHTİYACIMIZ VAR”
Sağ duyusuna güvendiği dostlarının bu kanunla ilgili ilk cümlelerini duyduklarında kendisini uyardıklarını anlatan Kılıç, dostlarının, kendisinden önceki bakanların da bu konuyu gündeme getirdiğini, tasarı haline dönüştürdüklerini ama bu kanunu çıkarmaya muvaffak olamadıklarını hatırlattıklarını belirtti. Kendisinin olaya bu yönüyle bakmadığını vurgulayan Kılıç, "Ateşi tutmak için maşa kullananların hiç bir zaman bir sorunun çözümüne muvaffak olmaları mümkün değil. Bugün Türk futbolunun ve Türk sporunun, ateşi eliyle tutacak kişilere ihtiyacı var" dedi.

Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, "Bugün yine kulüplerimizin yüksek miktarda maliye ve SGK prim borçları var. Yine çok yüksek miktarlarda transferlerden ve harcamalardan doğan borçları var. Bütün bunları, eğer Türk futbolunu ve sporunu batırmayacak şekilde yönetilebilir hale dönüştürmek istiyorsak, adresin çıktığı yer; Kulüpler Yasası'nın Türkiye'de artık hukuk sistemimize dahil edilmesidir" dedi.

“YABANCILAŞMANIN ÖNÜNE GEÇMELİYİZ”
Siyasetçilerin görev alanlarının sürekli ve hızla değişime açık olduğunu vurgulayan Kılıç, "Fakat spor adamları farklı. Bundan 10 sene önce de spor ile ilgili görevlerdeydiniz, 10 sene sonra da sporla ilgili görevlerde olacaksınız. Yani bu sorunların çözümü doğrudan sizleri alakadar ediyor" diye konuştu. Kılıç, bu noktada Türkiye Futbol Federasyonu ve Kulüpler Birliği Vakfı'ndan beklentilerinin çok çok üst düzeyde olduğunu anlatarak, şunları söyledi:

"Dernekler mevzuatıyla milyar dolarlık kulüplerin idare edilemeyeceğini biliyorlar. Tavırlarını net bir şekilde ortaya koymalılar ve koyuyorlar. Dernekler Yasası ile gidilecek yolun sonu olan bir yol olmadığının farkındalar. İki veya 3 kez AK Parti hükümetleri döneminde kulüplerin maliye ve SGK prim borçları yapılandırıldı. Faizler indirildi, vadeye yayıldı ama nihayetinde sistem yeni bir mevzuatla süreklilik arz edecek istikrarı kavuşturulamadığından dolayı bütün yapılandırılmalara rağmen yine başa dönüldü. Bugün yine kulüplerimizin yüksek miktarda maliye ve SGK prim borçları var. Yine çok yüksek miktarlarda transferlerden ve harcamalardan doğan borçları var. Bütün bunları, eğer Türk futbolunu ve sporunu batırmayacak şekilde yönetilebilir hale dönüştürmek istiyorsak, adresin çıktığı yer; Kulüpler Yasası'nın Türkiye'de artık hukuk sistemimize dahil edilmesidir. Kulüpler arasında son bir kaç yıldır tansiyon bir hayli yüksek. Gizlesek de saklasak da herkes yaşananların farkında. Maalesef büyük kulüplerimizin başkanları kendi müsabakalarını biraraya gelip izleyebilecek hukuku bir süreden beri devam ettiremiyorlar. Belki önümüzdeki haftalarda sezonun ikinci yarısında bir inisiyatif geliştirilirse bu yabancılaşmanın önüne hep birlikte geçeriz."

DEPLASMAN YASAKLARI…
Son dönemlerde yaşanan deplasman yasaklarını Türk sporcusuna, seyircisine ve futbol taraftarına yönelik bir haksızlık olarak değerlendirdiğini kaydeden Kılıç, bunun da çözüme kavuşturulması gerektiğini bildirdi. "Şu an Türkiye'de bilinmesini isterim ki; devletten hükümetten kaynaklanan, Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın arzusu olan, İçişleri Bakanlığı'nın talimatlarıyla karara bağlanmış, il güvenlik kurulunda kararlaştırılan bir deplasman yasağı söz konusu değildir" diyen Kılıç, şöyle devam etti:

"Rakip sahaya seyirci götürmeme tutumu tamamen kulüplerin kendi aralarında varmış oldukları, sözlü müdür, yazılımıdır bilemiyorum bir mutabakatın neticesidir. Bu mutabakat Türk futbol seyircisini birbirine yabancılaştırmaktadır, ayrıştırmaktadır, uzaklaştırmaktadır. Giderek bu uçurum daha da büyük bir hal alacaktır. Seyirciye 'gittiğiniz sahada rahat durmazsınız' muamelesi, peşinen haksız bir tutumdur. Biz bu konularla ilgili kararlılığımızı korumaya ve sürdürmeye devam edeceğiz. 'Şu maçta bizim seyircimizi sahaya almadılar, dolayısıyla biz gelecek maçta onların seyircisini sahaya almayalım ödeşelim, ödeştikten sonra yeniden durumu değerlendirelim' demek de doğrusu sporun temsil ettiği değerlerle örtüşmüyor. Birinin ilk adımı atması lazım. Birinin ilk çiçeği uzatan olması lazım. Maç bittiğinde bizler yöneticiler olarak evimize, işimize, ofisimize, dönerken maalesef taraftarlar kendini bu kadar kısa süre içinde toparlayamamaktadır. Bunun da tedbirlerini hepberaber almamız lazım."

“HERKESE BÜYÜK GÖREVLER DÜŞÜYOR”
Bakan Kılıç, toplantıda bulunan Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören ve yönetim kurulu üyelerinden, Kulüpler Yasası, Riva'daki milli takım tesisleri, kameralı güvenlik sistemi ve elektronik bilet uygulamasıyla ilgili de çalışmalarda bulunmalarını istedi.

Spordaki yaşanan sıkıntılardan kurtulmak için özellikle yasayla ilgili herkese büyük görevler düştüğünü de anlatan Kılıç, "Kimse bu işi engellemeye, bozmaya çalışmamalı. Bugün bu işin önünün tıkamaya çalışanlar yarın daha büyük bir faturayı ödemek zorunda kalacaklar" dedi.

“KONUNUN TARAFLARIYLA GÖRÜŞECEĞİZ”
Spor Genel Müdürü Mehmet Baykan, gençlik ve spor kulüpleriyle ilgili bir kanun tasarısı çalışması daha önce de gündemde oldu. Kanun tasarısı ile ilgili tarafların görüşleri istenmiş ama geri dönüşü çok az olmuş. Biz, daha farklı bir çalışma yürüteceğiz. Konunun taraflarıyla yüz yüze görüşerek başlıkları oluşturacağız. Sporu yaşayan, sporun içinde olan akademisyen, yönetici, federasyon başkanları ve bunun gibi sporun paydaşlarıyla görüş alış-verişinde bulunacağız” dedi.

GÖRÜŞLER PAYLAŞILDI…
Açılış konuşmalarının ardından 3 oturum halinde Gençlik ve Spor Kulüpleri Kanunu üzerine görüşler paylaşıldı. İlk oturum Spor Genel Müdürü Mehmet Baykan moderatörlüğünde gerçekleştirilirken, İstanbul Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mehmet Helvacı, Kulüpler Birliği Başkanı Halil Ünal, TSYD Başkanı Halil Ünal, Türkiye Amatör Spor Kulüpleri Konfederasyonu Genel Başkanı Ali Düşmez ile Türkiye Futbol Federasyonu’nun hukuktan sorumlu yönetim kurulu üyesi Avukat Faruk Öksüz görüşlerini aktardı.

İkinci ve üçüncü oturumlar Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi BESYO Müdürü Prof. Dr. Gazanfer Doğu’nun başkanlığında gerçekleştirildi. İkinci oturumda Ege Üniversitesi’nden Prof. Dr. Haluk Soyuer, Ankara Üniversitesi’nden Prof. Dr. Nadi Günal ve Yrd. Doç. Dr. Kadir Gürten ile ekonomist Erdal Batmaz konuştu. Son oturumda ise Galatasaray Kulübü’nden Lütfi Arıboğan, Fenerbahçe Kulübü’nden Talat Yılmaz, Beşiktaş Kulübü’nden Emin Özkurt, Türkiye Basktebol Federasyonu’ndan Kamil Uzun ve Türkiye Voleybol Federasyonu’ndan Alper Sedat Aslandaş konuşmacı olarak yer aldı.

Konuşmacıların tamamı, gençlik ve spor kulüpleri için hazırlanması düşünülen kanun tasarısı için düzenlenen çalıştayın çok önemli bir adım olduğunu görüşünde birleşti.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Tüm hakları Amatör Spor Kulüpleri Konfederasyonu'na aittir.